Kayıtlar

almanya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CAN SIKINTISI ÜZERINE FELSEFI VE MODERN YAKLAŞIMLAR

 Can sıkıntısı, insanlık tarihi boyunca bireysel ve toplumsal bir mesele olarak tartışılmıştır. Bu duygu, yalnızca basit bir ruh hali değil, insanın varoluşsal sorularını ve anlam arayışını yansıtan derin bir olgudur. Tarihten modern zamana kadar uzanan bu kavram, felsefi analizlerle zenginleşmiş ve modern yaşamın etkileriyle dönüşüme uğramıştır. Makalenin Amacı   Bu makalede, can sıkıntısının tanımından başlayarak, felsefi yaklaşımlar, modern toplum üzerindeki etkileri ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Can Sıkıntısının Tanımı ve Doğası Can Sıkıntısı Nedir? Can sıkıntısı, genellikle bir şey yapma isteksizliği, yaşamın monotonluğu ya da bir amaçsızlık hissi olarak tanımlanır. Bu duygu, bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan kaynaklanabilir ya da içsel bir huzursuzluğun dışavurumu olabilir. - Seneca ve Antik Dönem: Antik Yunan ve Roma döneminde düşünürler, insanın günlük yaşamının rutinlerinden kaynaklanan monotonluğa dikkat çekmişlerdir. Özellikl

Sınıfsal olarak Pinokyo ve Carlo Collodi

Resim
Carlo Lorenzini ismini çok az kişi biliyor olabilir. Direk ismini söylemeden önce bu ismi taşıyan kişinin başından geçenleri anlatmak lazım. Floransa’da 1826 yılında doğmuş olan Carlo, muhafazakar ve yoksul bir ailenin içinde büyüdü. Babası aşçı ve uşak olarak çalışıyordu. (Carlo’nun yaşadığı dönemden dolayı annesi hakkında her hangi bir bilgiyi bulamadım) İlahiyat okulundan mezun oldu. Bu durumlar milliyetçi ve muhafazakar düşüncelere sahip olmasına sebebiyet verdi. Başka bir deyişle, hayatını yönlendiren koşuları bu durumlar oluşturdu.Avustralya’ya karşı yürütülen “yeniden yükseliş” hareketine destek için gazetecilik yapmaya başladı. 1848 yılında, “Collodi” takma adını, hükümetin daha sonra kapatacağı kendisine ait “II Lampione (Türkçe’si: sokak lambası)” gazetesinde yazılarının altında imza olarak kullandı. Bu kapatılma sonrası tarihler 1853’ü gösterdiği zaman  “ La Scaramuccia (Didişme)[1]” isminde yeni bir dergi kurdu. 1859’a kadar gazeteciliği tekrar sürdürdü.(Şüphesiz k

Süperman'in sol yumruğundan Ten Ten'e!

Resim
Ten Ten’i herkes bilir. Çocukluğumuzun kahramanı o. 1928 yılından beri hem de. Ama insan büyüdükçe o kahramanların neden ortaya çıkarıldığını öğrenmek istiyor şüphesiz. Mesela Süpermen’in ilk önce Sovyetler Birliğinde çizildiğini öğreniyor. Hem de sağ değil sol yumruğuyla uçtuğunu öğrenince de daha beter bir şaşkınlık yaşıyor. Hele hele birde Amerikan bayrağını gösterebilmek için ellerinden geleni artlarına koymadıklarını öğrenince çocukluğu bitiyor büyümeye başlıyor insan. Yahut Şirinler’in aslında anarşist ruhlu bir çizer tarafından çizildiğini öğrenince de şaşırıyor insan. Geçen gün her zaman gittiğim Kadıköy’ün ara sokaklarından birinde bulunan bir çizgi romancıya uğrayıp, birkaç çizgi roman aldım. Tam hesabı ödeyeceğim anda kasanın önünde ki Ten Ten Sovyetler’de kitabı dikkatimi çekti. Alfa Yayınları'dan bu ay çıkmış olan bu çizgi roman diğerlerinden farklıydı. Siyah Beyaz’dı. Hemen onu da aldım ve eve kendimi atar atmaz okumaya başladım. İşte o andan itibaren hayalleri