Kayıtlar

cem karaca etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

20 y.y. Felsefesi

Varoluşçuluk ve Önemli Temsilcileri Varoluşçuluk, bireyin kendi varlığını ve anlamını yaratma sorumluluğunu vurgulayan bir felsefi akımdır. Varoluşçulara göre, insan varlığı, önceden belirlenmiş bir öz veya anlam taşımaz. İnsan, kendi seçimleri ve eylemleriyle anlam yaratır. Bu nedenle, varoluşçuluk, bireysel özgürlük ve sorumluluğu ön plana çıkarır. Önemli Temsilciler: Søren Kierkegaard: Varoluşçuluğun öncülerinden biri olarak kabul edilir. İnanç, kaygı ve bireysellik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Friedrich Nietzsche: Güç iradesi, Üstinsan ve Tanrı'nın ölümü gibi kavramlarla varoluşçuluğa önemli katkılar sağlamıştır. Jean-Paul Sartre: Varoluşçuluğun en tanınmış temsilcilerinden biridir. "Varoluş özden önce gelir" sözüyle varoluşçuluğun temel tezini özetler. Simone de Beauvoir: Kadınların varoluşsal durumunu ve cinsiyetçiliği ele alarak varoluşçuluğa yeni bir boyut kazandırmıştır. Postmodernizm: Eleştir

"Beyaz pantolonu ile" vurulmuş, yatar iken buldular

Resim
Palto dersek ne gelir aklınıza? Türk Dil Kurumu’na göre Fransızca bir isim olan palto, pa’lto kelimesinden türemiş. (paletot). Kelime anlamı ise, soğuk havalarda öbür giyeceklerin üzerine giyilen kalın kumaştan giysi. Kışın pek bir işe yarar kendileri. Ama birde palto deyince bir söz gelir akla:  “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık.”  Sözün sahibi ünlü Karamazov Kardeşler’in yazarı Dostoyevski’dir bilirsiniz. Cem Karaca ise siyasi bir anlamı da olan ve içinde de palto geçen, parka üzerine bir parça yapmıştır bilirsiniz: Her akşam o köşeye asılırdı o parka Paltoya para yok ki, ondan alındı parka Her akşam o köşeye asılırdı o parka Paltoya para yok ki, ondan alındı parka Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka Dedenin üç aylıktan alınmıştı o parka Kirli yeşil bir renkte, eskiceneydi parka Üst cebi sökülmüştü, kullanılmıştı parka Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka Peki ya pantolon dediğim zaman ne gelir sizin