Kayıtlar

cemal süreya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CAN SIKINTISI ÜZERINE FELSEFI VE MODERN YAKLAŞIMLAR

 Can sıkıntısı, insanlık tarihi boyunca bireysel ve toplumsal bir mesele olarak tartışılmıştır. Bu duygu, yalnızca basit bir ruh hali değil, insanın varoluşsal sorularını ve anlam arayışını yansıtan derin bir olgudur. Tarihten modern zamana kadar uzanan bu kavram, felsefi analizlerle zenginleşmiş ve modern yaşamın etkileriyle dönüşüme uğramıştır. Makalenin Amacı   Bu makalede, can sıkıntısının tanımından başlayarak, felsefi yaklaşımlar, modern toplum üzerindeki etkileri ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Can Sıkıntısının Tanımı ve Doğası Can Sıkıntısı Nedir? Can sıkıntısı, genellikle bir şey yapma isteksizliği, yaşamın monotonluğu ya da bir amaçsızlık hissi olarak tanımlanır. Bu duygu, bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan kaynaklanabilir ya da içsel bir huzursuzluğun dışavurumu olabilir. - Seneca ve Antik Dönem: Antik Yunan ve Roma döneminde düşünürler, insanın günlük yaşamının rutinlerinden kaynaklanan monotonluğa dikkat çekmişlerdir. Özellikl

Buğdayın unun ekmeğin emeğin hikayesi

Resim
Minibüslerle morarmış sokaklar Buğdayın parayla değişildiği Paranın ekmekle değişildiği Ekmeğin tütünle değişildiği Tütünün acıyla değişildiği Ve artık hiçbir şeyle değişilmediği acının. Cemal Süreya Neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir ekmeğin tarihi. Onun üzerine kitaplar yazılmıştır. Sözler söylenmiştir. Şiirler okunmuştur. Duygular ekmek ile dile getirilmiştir. Ekmeği yapan buğday, bereket yerine geçmiştir. “Bugün, en yeni arkeolojik ve arkeobotanik veriler, arkeometrik ölçümler ışığında buğdayın günümüzden yaklaşık 14 bin yıl önce karşımıza çıktığını biliyoruz. Tabii, o zaman buğday vahşi, yabani; bugün tarlalardan hasat ettiğimiz, marketlerden satın aldığımız haline hiç de benzemiyor.” [1] O dönemlerde oraklarla yapılan hasatlar, buğdayın sapından da yararlanmaya sebebiyet vermiş. O saplar, yeri gelmiş evin çatısı olmuş, yeri gelmiş başka buğdayları taşımak için kullanılan sepet. Dolayısıyla buğdayla tanışan insanlık bir yandan da yavaş yavaş yerleşik hayata g