Kayıtlar

halk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

20 y.y. Felsefesi

Varoluşçuluk ve Önemli Temsilcileri Varoluşçuluk, bireyin kendi varlığını ve anlamını yaratma sorumluluğunu vurgulayan bir felsefi akımdır. Varoluşçulara göre, insan varlığı, önceden belirlenmiş bir öz veya anlam taşımaz. İnsan, kendi seçimleri ve eylemleriyle anlam yaratır. Bu nedenle, varoluşçuluk, bireysel özgürlük ve sorumluluğu ön plana çıkarır. Önemli Temsilciler: Søren Kierkegaard: Varoluşçuluğun öncülerinden biri olarak kabul edilir. İnanç, kaygı ve bireysellik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Friedrich Nietzsche: Güç iradesi, Üstinsan ve Tanrı'nın ölümü gibi kavramlarla varoluşçuluğa önemli katkılar sağlamıştır. Jean-Paul Sartre: Varoluşçuluğun en tanınmış temsilcilerinden biridir. "Varoluş özden önce gelir" sözüyle varoluşçuluğun temel tezini özetler. Simone de Beauvoir: Kadınların varoluşsal durumunu ve cinsiyetçiliği ele alarak varoluşçuluğa yeni bir boyut kazandırmıştır. Postmodernizm: Eleştir

Sulukule, o zamanın olayı şimdinin günceli

Resim
Az önce, 3 Haziran 2012 yılında yapmış olduğum bir röportaj ile karşılaştım. Şimdi bakıyorum da bu röportaj sanki sadece Romanları değil de Anadolu'nun güzel halklarının da "en azından şimdi ki" duygularını yansıtıyormuş. O açıdan güncel gibi hissettirdi bana kendini. Baştan uyarayım biraz uzun olan bu röportajı okurken biraz da olsun hüzünlenerek okuyabilirsiniz.  Not: O zaman yapılan tüm anlatım bozuklukları ve noktalama hatalarını olduğu gibi korunarak yayınladım.  ************************************************************************ Azınlık denilince ilk akla gelenlerden bir tanesidir Romanlar. Hatta bu durumu ülkenin zenginlikleri arasında gösterir devlet. Ancak aynı devlet ayrımcılık yapmaya başlayınca akılda soru işaretleri bırakır, “samimiyet” konusunda. Bu durum öyle bir durumdur ki, bir taraftan Romanları evlerinden eder öbür taraftan da bu durumu meşrulaştırmak için çeşitli yalanlar uydurur. Bu “gerçeğe” örnek çoktur. Mesela bunlardan bir t