Kayıtlar

masal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CAN SIKINTISI ÜZERINE FELSEFI VE MODERN YAKLAŞIMLAR

 Can sıkıntısı, insanlık tarihi boyunca bireysel ve toplumsal bir mesele olarak tartışılmıştır. Bu duygu, yalnızca basit bir ruh hali değil, insanın varoluşsal sorularını ve anlam arayışını yansıtan derin bir olgudur. Tarihten modern zamana kadar uzanan bu kavram, felsefi analizlerle zenginleşmiş ve modern yaşamın etkileriyle dönüşüme uğramıştır. Makalenin Amacı   Bu makalede, can sıkıntısının tanımından başlayarak, felsefi yaklaşımlar, modern toplum üzerindeki etkileri ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Can Sıkıntısının Tanımı ve Doğası Can Sıkıntısı Nedir? Can sıkıntısı, genellikle bir şey yapma isteksizliği, yaşamın monotonluğu ya da bir amaçsızlık hissi olarak tanımlanır. Bu duygu, bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan kaynaklanabilir ya da içsel bir huzursuzluğun dışavurumu olabilir. - Seneca ve Antik Dönem: Antik Yunan ve Roma döneminde düşünürler, insanın günlük yaşamının rutinlerinden kaynaklanan monotonluğa dikkat çekmişlerdir. Özellikl

İNSAN NEDEN ANLATMAYA BAŞLADI ? / Uçan Salyangoz

Resim
  İnsanları hikayeleştiren anlatıların, masalların kökenlerini ya da bu hikayeleri oluşturan insanların öykülerini hiç merak ettiniz mi? Kırmızı Başlıklı Kız, Külkedisi, Pamuk Prenses gibi birçok masalın kökeni beni ilk olarak günümüzden 3,5-4 milyon yıl öncesine, ve oradan da M.Ö. 800 civarında Mezopotamya fabllarına götürüyor. Bu fablların daha önce ortaya çıktığı düşünülüyor. İlerleyen bölümlerde bu fablların tarihine detaylı bir şekilde değineceğim. Sonrasında Antik Yunan Ezop fablları, La Fonten, Boccaccio, Geoffrey Chaucer masalları; Straparola’dan Basile’e, Perrault’tan Hans Christian Andersen’e, Grimm Kardeşler'e; Oscar Wilde’den, Shakespeare'e ve hatta proleter yazarlara kadar birçok yazar ve dönem incelenebilinir. Ancak, bunun için önce Afrika’ya gitmemiz, ilk atalarımızın insanlaşma süreçlerini incelememiz gerekmekte. Bazen bu sürecin daha ötesine baktığımda koca bir sonsuzluk görüyorum. Sonsuz bir yaşam ve sonsuz bir karanlık... Sayısız yıldızlardan, galaksilerden,

Sihirli Çikolata / Işıl Sevilmiş'in kaleminden

Resim
   Merhaba , ben Işıl. Sana ,her an yanı başında duran bir mucizenin hikayesini okuyacağım. Bazen bir kahvecide, bazen her gün çıktığın kapının önünde, bazen atıştırmalık almaya girdiğin markette, nefes almak için gittiğin çay bahçesinde, üşüdüğünde boynuna sarmak için atkı almaya girdiğin mağazada, geçmişe ve başka pencereden bakmaya niyetlendiğin için uğradığın ikinci el kitap ve müzik dükkanında, yanından geçip gidiveren, kokusunu duyduğun, sıcaklığını hissettiğin gölgesini gördüğün, elini uzatsan tutacak kadar yakın ama göremediğin bir mucize. Tahmin edebildin mi? AŞK! Evet aşk. Kainatın biz insanlara armağan ettiği, hepimizin hamurunda doğal var olan, vanilya gibi, kabartma tozu gibi, Peter Pan’ın uçmak için kullandığı peri tozu gibi sihirli, mucizevi AŞK! Bütün gün nehir gibi durmadan akan hayata koşarak yetişmeye çalışmaktan yorgun düşen bedeninin görmene izin vermediği mucize. Sana belkide her gün alelade ağzına attığın çikolatanın satıldığı bir dükkanın sebep olduğu mucizevi b