Kayıtlar

sanat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

20 y.y. Felsefesi

Varoluşçuluk ve Önemli Temsilcileri Varoluşçuluk, bireyin kendi varlığını ve anlamını yaratma sorumluluğunu vurgulayan bir felsefi akımdır. Varoluşçulara göre, insan varlığı, önceden belirlenmiş bir öz veya anlam taşımaz. İnsan, kendi seçimleri ve eylemleriyle anlam yaratır. Bu nedenle, varoluşçuluk, bireysel özgürlük ve sorumluluğu ön plana çıkarır. Önemli Temsilciler: Søren Kierkegaard: Varoluşçuluğun öncülerinden biri olarak kabul edilir. İnanç, kaygı ve bireysellik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Friedrich Nietzsche: Güç iradesi, Üstinsan ve Tanrı'nın ölümü gibi kavramlarla varoluşçuluğa önemli katkılar sağlamıştır. Jean-Paul Sartre: Varoluşçuluğun en tanınmış temsilcilerinden biridir. "Varoluş özden önce gelir" sözüyle varoluşçuluğun temel tezini özetler. Simone de Beauvoir: Kadınların varoluşsal durumunu ve cinsiyetçiliği ele alarak varoluşçuluğa yeni bir boyut kazandırmıştır. Postmodernizm: Eleştir

Roman: Türk Edebiyatının Derinliklerine Yolculuk

Resim
  Türk edebiyatının temel taşlarından biri olan "roman", kültürümüzde önemli bir yer işgal eder. Bu makalede, romanın kökenlerinden günümüze kadar olan evrimini keşfedeceğiz. Roman Nedir? Tanımı ve Özellikleri Roman, uzun ve geniş bir hikayeyi anlatan bir edebi türdür. Karakter gelişimi, olay örgüsü ve atmosferin detaylı bir şekilde işlenmesi, romanı diğer edebi türlerden ayırır. Türk Romanının Tarihçesi İlk Romanlar ve Etkileri Osmanlı döneminde başlayan roman geleneği, ilk örneklerini 19. yüzyılda görmüştür. Batı etkisiyle şekillenen Türk romanı, Tanzimat dönemiyle birlikte daha belirgin bir kimlik kazanmıştır. Cumhuriyet Dönemi ve Modernleşme Cumhuriyet döneminde, Türk romanı modernleşme sürecine paralel olarak evrilmeye devam etti. Yazarlar, toplumsal değişimlere ve siyasi olaylara duyarlı bir şekilde eserlerini kaleme aldılar. Türk Romanının Önemli Temsilcileri Halit Ziya Uşaklıgil: Romanın Öncüsü Türk romanının öncülerinden Halit Ziya Uşaklıgil, es

Sanat Tarihi Nedir? -2-

Resim
  Sanat tarihi, zaman içinde evrim geçiren ve kültürümüzü şekillendiren önemli bir disiplindir. Bu makalede, sanatın geçmişten günümüze nasıl değiştiğini, Türk sanatının önemli hareketlerini ve büyük sanatçıları ele alacak, aynı zamanda sanatın dilini anlamaktan, teknolojinin etkilerine kadar geniş bir yelpazede konuları keşfedeceğiz. Sanat tarihi nedir ve neden önemlidir? Bu sorulara cevap bulmak, kültürümüzü daha iyi anlamamıza ve sanatın derinliklerine inmemize yardımcı olacaktır. Sanatın Evrimi Türk sanatının tarih boyunca nasıl evrim geçirdiğini anlamak, geçmişle bağlantı kurmamıza ve günümüz sanatını daha iyi kavramamıza olanak tanır. Sanatın Dilini Anlamak Sanatın gizemli dilini çözmek, eserlerin arkasındaki hikayeleri ve sanatçının niyetini anlamamıza yardımcı olur. Büyük Sanatçılar Türk sanatının öne çıkan sanatçıları ve onların eserleri üzerinden sanat dünyasındaki etkilerini inceleyeceğiz. Sanat Tarihi Araştırmaları Sanat tarihi üzerine yapılan araştırmalar

Heykel Sanatının Derinlikleri

Resim
  Sanatın birçok yüzü arasında, heykel sanatı özel bir yere sahiptir. Heykeller, zaman içinde evrim geçirerek, sanatçının duygularını ve toplumun değişen yüzünü yansıtan güçlü ifadeler haline gelmiştir. Heykel Nedir? Heykel, sanatçının elleriyle şekillendirdiği objeler aracılığıyla anlam yaratma sanatıdır. Bu eserler, genellikle mermer, bronz, ahşap veya metal gibi çeşitli malzemeler kullanılarak ortaya çıkar. Heykelin Tarihi Yolculuğu Antik Dönemden Modern Heykel Heykel sanatı, antik çağlardan bu yana var olmuştur. Antik Yunan ve Roma dönemlerindeki klasik heykeller, insan anatomisinin mükemmel bir tasvirini sunar. Modern heykel sanatı ise soyut ve deneysel formlarla öne çıkar. Heykel Sanatının Çeşitleri Mermer Heykeller Mermer, heykel sanatında sıklıkla kullanılan bir malzemedir. Beyaz mermer, detaylı işçiliği ve estetiğiyle ünlüdür. Bronz Heykeller Bronz heykeller, dayanıklılıkları ve özgün tasarımlarıyla bilinir. Sanatçılar, bronzun esnekliğini kullanarak çeşitl

Sanat Tarihi Nedir?

Resim
Sanat tarihi, insanlık tarihine ayna tutan ve sanat eserlerinin evrimini inceleyen ilgi çekici bir alandır. Sanat, tarih boyunca toplumların kültürel, sosyal ve politik yapılarını yansıtmıştır. İnsanoğlunun duygularını, düşüncelerini ve yaşadığı dönemin ruhunu yansıtan sanat eserleri, zaman içinde farklı dönemlere ve akımlara ayrılmıştır. İlk Sanat Dönemleri Taş devri, insanlık tarihinin en eski sanat izlerini taşır. Mağara resimleri ve heykeller, o dönemin insanlarının günlük yaşamlarını, av sahnelerini ve mitolojik inançlarını yansıtır. Antik Mısır ve Yunan sanatı ise mitoloji ve tanrılar üzerine yoğunlaşmış, mimari ve heykel alanında büyük gelişmeler yaşamıştır. Ortaçağ ve Yeniçağ Sanatı Ortaçağ, Romaesk ve Gotik tarzlarını içerirken, Rönesans dönemi büyük bir sanat patlaması yaşadı. Rönesans, sanatın insan odaklı ve perspektifle daha gerçekçi bir hâl almasına olanak tanıdı. Modern Sanat Akımları Barok, Rokoko, Neoklasik dönemlerden sonra modern sanat akımları ortaya çık

ChatGPT, Edebiyatı Nasıl Dönüştürüyor?

Resim
  Günümüzde, teknolojinin hızlı ilerlemesi edebiyatın da dijitalleşmesine sebep olmuştur. Dijital platformlar, geleneksel edebiyat anlayışını değiştirerek yeni olanaklar sunmuştur. Yapay zeka, bu dönüşümde büyük bir etkiye sahip olmuş ve edebiyat dünyasında çığır açmıştır. Dijital Platformlarda Edebiyatın Dönüşümü E-kitapların Yaygınlaşması Geleneksel kitapların yerini alan e-kitaplar, okuyucular için erişilebilirlik ve taşınabilirlik açısından büyük kolaylık sağlamıştır. Yazarlar, eserlerini dijital platformlarda daha geniş kitlelere ulaştırabiliyor. Audio Kitapların Popülerleşmesi Sesli kitaplar, modern yaşamın tempolu ritminde kitap okuma alışkanlıklarını değiştirmiştir. Yapay zeka destekli seslendirmeler, kitapların daha fazla insana ulaşmasını sağlamıştır. Bloglar ve Sosyal Medya Üzerindeki Yaratıcı İçerikler Yazarlar ve okurlar, bloglar ve sosyal medya platformları aracılığıyla birbirleriyle etkileşimde bulunuyor. Kısa öyküler, şiirler ve denemeler dijital platforml

DEEPL TRANSLATOR, BİR YAPAY ZEKA DESTEKLİ ÇEVİRİ ARACI: DİL BARİYERLERİNİ AŞMAK İÇİN YENİ OLANAKLAR

Resim
  Günümüzde, farklı diller arasındaki iletişimdeki zorluklar, küresel bağlantı ve işbirliği açısından önemli bir engel oluşturuyor. Ancak, yapay zeka destekli çeviri araçları, bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı oluyor. İşte, dil bariyerlerini aşmak için yeni olanaklar sunan bir yapay zeka destekli çeviri aracı olan DeepL Translator. Derin öğrenme teknolojisiyle çalışan DeepL Translator, dil çevirisi alanında önemli bir adımı temsil ediyor. Gelişmiş yapay zeka algoritmalarıyla desteklenen bu çeviri aracı, doğruluk, hız ve çeşitli dil desteği ile dikkat çekiyor. Yapay Zeka Destekli Çeviri Aracı: DeepL Translator, Dil Bariyerlerini Aşmak için Yeni Olanaklar DeepL Translator'ın Özellikleri DeepL Translator, yüksek doğruluk ve hassasiyetiyle dikkat çekiyor. Diğer çeviri araçlarından farklı olarak, dildeki ince ayrıntıları da yakalayarak kusursuz çeviriler sunuyor. Ayrıca, çok sayıda dilde destek sunmasıyla geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Yapay Zeka ile Di

EĞİTİMDE YAPAY ZEKANIN SANAT ALGISINI DEĞİŞTİRMESİ: SANAT ESERLERİNİN ÖĞRENCİLERE ETKİSİ

Resim
  Eğitim dünyasında, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte yapay zeka, öğrencilerin sanat algısını nasıl değiştirdiği konusu giderek daha fazla ilgi çekmektedir. Bu makalede, yapay zeka ile üretilen sanat eserlerinin öğrencilerin sanatın tanımını, işlevini ve değerini sorgulamasına ve kendi sanatsal ifadelerini geliştirmesine nasıl olanak tanıdığını ele alacağız. Sanat ve Yapay Zeka: Birleşimi Sanat ve yapay zeka, çağdaş dünyada büyüleyici bir birleşimi temsil ediyor. Yapay zeka, sanat eserlerinin yaratılmasından sergilenmesine kadar bir dizi farklı aşamada etkili bir rol oynuyor. Özellikle, yapay zeka tarafından üretilen resimler ve müzikler, sanat dünyasında büyük ilgi çekiyor. Bu eserler, geleneksel sanatın sınırlarını genişletiyor ve yeni bir estetik deneyim sunuyor. Yapay zeka ile üretilen sanat eserleri, sanatın tanımını sorgulamamıza neden oluyor. İnsan sanatçıların yaratıcılığına ek olarak, makine öğrenme ve derin öğrenme algoritmalarıyla oluşturulan eserler, sanatın sınırl

“Şiir Ve Bellek” Üstüne, Bir Deneme/ Ali Ekber ATAŞ

Resim
      Şiire yolculuk, insana yolculuktur. Ve insan hayatın anlamıdır. Buna göre şiir adına yapıp ettiklerimizin hepsi, geçmişten bugüne “Şiir/imiz/in Belleği”ne, düşülen notlarıdır insanın.     Savaş çığırtkanlığının üst düzeyde yaşatıldığı bir döneme denk düşürülen bu tür çabalar, bir bakıma bellek yitimine ve zihinlerde yaratılmak istenen erezyona da bir müdahale sayılmalı diyorum. İster yazınsal olsun, ister bir yerden bir yere yapılan bir yolculuk, çizilen bir resim, oylumlarıyla insanı büyüleyen bir yontu, bir köy halısındaki desenlerin ardışık dizilişleri, oyalı bir mendil, tülbent, masal, öykü, mani, yakılan türkü... bütün bunlar, bir bellek oluşturma çabasıdır insanın, unutulup gitmeye karşı bir duruş.     Özelde şair, genelde sanatçı, ayağını bastığı, kökünü bulduğu toprağın insanıdır. Yaşadığı coğrafyaya benzer. Bu toprakta yetişir, filizlenip dal budak salar, sürgün verir. Ancak, şair, kendi yerelinde doğmuş, ulusal bir kimlik kazanmış olmasının çok ötesinde, i

PARADOKS İÇİNDE SIKIŞMIŞ TABLO

Resim
    Kitapdedektifiyiz.com ’da yayınlanan “ İkitablonun gücü !” başlıklı yazıyı okuyanlar “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu için yazılmış aşağıdaki alıntıyı hatırlayacaktır:   “Osman Hamdi’nin İstibdat döneminde II. Abdülhamid ile çalıştığı bir sır değil. Hatta bazı çevreler tarafından Yıldız Sarayı'ndan hiç çıkmadığına dair eleştiriler alıyor. Yetmiyor, bu konuda yakın çevresine yazdığı mektuplarda alttan alta rahatsızlığını dile getiriyor. Ancak aynı Hamdi, Hürriyet devrimi gerçekleştikten hemen sonra özgürlüğe kavuştuğuna dair de yine yakın çevresine mektuplar yazıyor. Bir de üstüne başkarakterin Osman Hamdi olarak tasvir edilmesi eklenince “o tamburun şekli boşuna değil” diyesi geliyor insanın.”        Geçen hafta Pera Müzesinde gerçekleştirdiğim gezi bu düşünce üzerine tekrar düşünmeme yol açtı; tabloya alternatif bir yorum olamaz mı?      Bu satırlar, değişen düşünce ve birikimden ziyade, var olan bilgi birikiminize ek sağlamayı hedefliyor. Yazı, tabloya bir tersten oku

Zafer Algöz ile kitap eleştirisi

Resim
Zafer Algöz’ü sinemadan tanımayan yoktur sanırım. Belki isim olarak çıkartamayanlar varsa, fotoğrafına bakınca hemen tanıyı verir. Oyunculuğu ile fazlaca güldüğüm bir kişi. Onu ilk, Ağır Roman filmi ile tanıdım. O filmde, büyük ustalar ile çalışmasından ötürü kendini çok toy gördüğü zamanlar. Yıl 1997. Ama biz daha geriye gidelim.1980’de Bursa Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından açılmış gençlik kurslarına katılıp 1985’de mezun oldu. Aynı şehirde tiyatroya başladı. 1989 yılında İstanbul Devlet tiyatrolarına tayin oldu. İşte tam o zamanlarda filmler diziler bir birini kovalamaya başladı. Tabi o zamanlar yan rollerde oynuyordu ilk. Şimdi de gerçi yine yan rollerde oynuyor ama bu sefer bir farkla gayet “ustaca”.    Kitapçılarda uzun süre liste başında olan ‘haşırt dı bilekbord’ isimli kitabı, Algöz’ün yaşadıklarını yazdığı bir  kitap. İtiraf etmek gerekirse başlangıçta bu kitap çok popüler gözükmüştü gözüme. O yüzden okumamaya gayret ettim. Ama birden yurt dışında yaşayan