Édouard Manet’yi Özel Kılan / Berfin Köse
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yaşadığı dönemde ürettiği eserleri çeşitli
mecralar tarafından ciddi eleştiriye maruz kalan Édouard Manet, günümüzde
resimleri en takdir gören ve toplum tarafından tanınan ressamlardan birisidir.
Manet’in en önemli özelliklerinden birisi, İzlenimcilik akımının önünü
açmasıdır.
Paris’te doğan Manet, henüz genç
yaşlarındayken sanata merak sarmış ve günlerini Louvre Müzesi’nde sergilenen
eserleri inceleyerek geçirmiştir. Sanat okulunda aldığı resim eğitimine ek
olarak, Thomas Couture’ın yanında geçirdiği zamanda Couture’dan edindiği
bilgiler ile kendisini geliştirip, kendisine ait bir stüdyo açmıştır.
Eserlerine geçmeden önce Manet’yi özel kılan faktörlerden bahsetmemiz gerekir.
Dini figürleri içeren klasik stilde bazı resimleri olmasına rağmen, Manet’yi Manet
yapan eserlerinde günlük hayatı tuvaline yansıtmasıdır. Manet, bu geleneksel
algıyı yıkması ve İzlenimciliğe yön vermesi nedeniyle “Avangart” olarak
tanımlanmaktadır.
Tüp boyanın icadıyla birlikte kapalı olduğu
stüdyosundan çıkıp doğaya açılma şansına sahip olan Manet, hem eserlerindeki
konu seçimleri hem de resmettiği stili ile resimde gelenekselciliğe
başkaldırmıştır. Manet, tuvaline günlük hayatta gözlemlediğini bir fragman
olarak yansıtmış, bunu yaparken detaycı çizim tekniğinden uzak durmayı seçmiştir.
Bahsedilen bu özelliklerini resimleri üzerinden örneklerle açıklamak mümkündür.
Manet’nin en çok eleştiriye maruz kalan
eserlerinden biri olan “Kırda Öğle Yemeği” adlı tablosu, sergilendiği
Reddedilenler Müzesi’nde büyük yankı uyandırmış ve akademi tarafından sert bir
şekilde yerilmiştir. Bu eleştirilere rağmen Manet’in tablosu, Gerçekçilik
akımından İzlenimcilik akımına geçişe katkıda bulunmuştur. Manet’in resmettiği
kırda yenen normal bir öğle yemeğinden oldukça farklıdır. Resimde iki adet
kadın ve iki adet erkek figürü vardır, ancak kadın figürünün çıplak bir şekilde
giyinik erkeklerin yanında yer alması salonda büyük skandal etkisi yaratmıştır.
Kadının suratında bir gülümsemeyle resme bakan kişiyle utanmadan göz teması
kurması ve rahat pozu ile birlikte yanında resmedilen erkeklerin de rahat bir
şekilde pozlanması, eleştirilerin hedefi olmuş ve oldukça müstehcen
bulunmuştur. Bunun nedeni Manet’in yaptığının, Mitolojik bir karakterin çıplak
resmedilmesinden farklı olması ve gündelik hayattan bir kadını bu şekilde
tuvalinde yansıtmasıdır. Resimde az sayıda renk paleti kullanılmış ve
geleneksel resme zıt olarak, detaylı bir çizim stili uygulanmamıştır.
Manet’in bir diğer ünlü eseri “The Rail
Road”dur. Bu resim de geleneksellikten farklılık göstermektedir. Konusunu
gündelik hayattan almıştır ve bir kadın ve kızının (tahmini olarak) bir demir
yolunun önünde resmedilmesidir. Resimde detaycılık azdır ve bir fotoğraf
karesini andıran şekilde, bir anı tuvale yansıtmak hedeflenmiştir. Küçük kızın
arkasının dönük olarak resmedilmesi, geleneksellikten uzaktır ve buna ek olarak
kadın figürü direkt resme bakan kişiye bakmaktadır. Resmedilen kadının parmağı,
okumakta olduğu kitabın arasındadır ve bu detay ve küçük kızın arkasının dönük
olması, spontane çekilmiş bir fotoğraf karesini anımsatır.
Tuvalde, Sanayi Devrimi’yle yaygınlaşan tren
resmedilmemiştir ve demir yolu sadece bir fon olarak kullanılmıştır. Manet, bir
yandan geleneksellikten beslenirken, bir
yandan da sanatına kattığı yeni elementler ile başka ressamlara ilham vermiş ve
resim sanatına yeni bir soluk getirmiştir. Onu Manet yapan ve özel kılan bu
özelliği sayesinde günümüzde, resimlerinde yansıttığı gündelik hayattan
fragmanlar prestijli müzelerde sergilenmektedir.
--------------
Kaliteli içeriklerimizin devam edebilmesi için bize #askıdakultursanat ile bir bilet ısmarlar mısınız?
https://www.patreon.com/kitapdedektifiyiz
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder