20 y.y. Felsefesi

Varoluşçuluk ve Önemli Temsilcileri Varoluşçuluk, bireyin kendi varlığını ve anlamını yaratma sorumluluğunu vurgulayan bir felsefi akımdır. Varoluşçulara göre, insan varlığı, önceden belirlenmiş bir öz veya anlam taşımaz. İnsan, kendi seçimleri ve eylemleriyle anlam yaratır. Bu nedenle, varoluşçuluk, bireysel özgürlük ve sorumluluğu ön plana çıkarır. Önemli Temsilciler: Søren Kierkegaard: Varoluşçuluğun öncülerinden biri olarak kabul edilir. İnanç, kaygı ve bireysellik üzerine yaptığı çalışmalarla tanınır. Friedrich Nietzsche: Güç iradesi, Üstinsan ve Tanrı'nın ölümü gibi kavramlarla varoluşçuluğa önemli katkılar sağlamıştır. Jean-Paul Sartre: Varoluşçuluğun en tanınmış temsilcilerinden biridir. "Varoluş özden önce gelir" sözüyle varoluşçuluğun temel tezini özetler. Simone de Beauvoir: Kadınların varoluşsal durumunu ve cinsiyetçiliği ele alarak varoluşçuluğa yeni bir boyut kazandırmıştır. Postmodernizm: Eleştir

KRAKOW- BÜYÜLÜ GÜVERCİNLER / Sevingül geziyor!




13. yüzyılda prens IV. Henry’nin tahta geçme sırası geldiğinde prens, tahta geçip krallığını ilan etmek ve dağılan toprakları birleştirmek istiyordu. Bunun yanında her kralda olduğu gibi onun da krallığını meşru hale getirmek için Vatikan’a Papa ziyareti yapması gerekiyordu. Ancak oraya gitmek oldukça masraflıydı. Prens bu parayı bulmak için çok uğraştı fakat tüccarlar borç vermek istemedi. Prenste efsaneye göre o dönemde dillerden dile dolaşan büyücü bir cadıya son çare olarak gitmiş. Cadı, prense sadece bir şartla yardım edeceğini söylemiş ve antlaşmışlar.

Cadı pazar meydanına çıkmış ve Prens Henry’e ait bütün şövalyeleri büyü yaparak güvercine dönüştürmüş. Bu güvercinler kilise ve evlerin çatılarına uçmuş. Çatılardan gagaladıkları taşlar yere düşmüş. Yere düşen her bir taş altına dönüşmüş. Prens Henry bu altınları alıp yola çıkmış. Fakat bu altınları yolda eğlenceye harcamış. Bütün altınları harcayan prens Krakow’a eli boş dönmek zorunda kalmış. Cadının şartı ise Prens gelene kadar şövalyelerin güvercin kalmasıymış. Prens bu parayı boşa harcadığı için cadı ortadan kaybolmuş. Şövalyeler ise güvercin olarak kalmaya devam etmiş.

Günümüzde Krakow Pazar meydanında sık sık karşılacağınız bu güvercinlerin insanlarla arası çok iyi. Efsaneye göre yiyeceklerinizden kendilerine de isteyen ve sizinle korkmadan yanınızda eşlik edip yürüyen güvercinler aslında birer şövalye.

---

Kaliteli içeriklerimizin devam edebilmesi için Patreon linki üzerinden bize bir kahve ısmarlamanız size hiçbir şey kaybettirmeyecekken bize çok şey kazandıracak.  

https://www.patreon.com/kitapdedektifiyiz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cumhuriyet Dönemi Roman Özellikleri

İNSAN NEDEN ANLATMAYA BAŞLADI ? / Uçan Salyangoz

Anı Türünün Özellikleri: Detaylı Bir İnceleme