CAN SIKINTISI ÜZERINE FELSEFI VE MODERN YAKLAŞIMLAR

 Can sıkıntısı, insanlık tarihi boyunca bireysel ve toplumsal bir mesele olarak tartışılmıştır. Bu duygu, yalnızca basit bir ruh hali değil, insanın varoluşsal sorularını ve anlam arayışını yansıtan derin bir olgudur. Tarihten modern zamana kadar uzanan bu kavram, felsefi analizlerle zenginleşmiş ve modern yaşamın etkileriyle dönüşüme uğramıştır. Makalenin Amacı   Bu makalede, can sıkıntısının tanımından başlayarak, felsefi yaklaşımlar, modern toplum üzerindeki etkileri ve çözüm önerileri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Can Sıkıntısının Tanımı ve Doğası Can Sıkıntısı Nedir? Can sıkıntısı, genellikle bir şey yapma isteksizliği, yaşamın monotonluğu ya da bir amaçsızlık hissi olarak tanımlanır. Bu duygu, bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan kaynaklanabilir ya da içsel bir huzursuzluğun dışavurumu olabilir. - Seneca ve Antik Dönem: Antik Yunan ve Roma döneminde düşünürler, insanın günlük yaşamının rutinlerinden kaynaklanan monotonluğa dikkat çekmişlerdir. Özellikl

Ahlat Ağacı ile kendini arayan insanlık / Film eleştirisi




Ahlat ağacı, armudun soyundan gelir. Yalnız yaşar. Büyük dikenlerinin yanında  küçük ve yamuk meyveleri vardır. Kimseyi yanına yaklaştırmaz. Ağacın şeklide meyveleri gibi yamuktur. İnsanlar ona aşı yapıp armut ağacına çevirmek isterlerse eğer, önce uzamaz sonra da kurur. Yani isyankardır Ahlat ağacı.

Nuri Bilge Ceylan’ın sinema filmi Ahlat ağacı 3 saati geçkin bir film olarak sinemaya çekildi. 2018 yılının başında film festivallerine katılmaya başlayan film, daha sonra Haziranın başında halkın gösterimine sunuldu.

Normal şartlarda 3 saatlik bir filmin sinema salonu içinde uyumaya götüreceği açıkken, durağan giden bir filmin “acaba bundan sonra ki sahnede ne olacak?” sorusunu merakla bekletmesi olağan dışı bir durumdur. Ancak Nuri Bilge, her zaman ki gibi bu olağan dışı durumu sağlamayı başarıyor. Turizm bakanlığı tarafından 2 Milyon lira hazine ayrılan film, bakanlığın şu zamana kadar verdiği en büyük bütçe olması ile biliniyor. Film, üniversiteden, ilkokul öğretmenliği bölümü  mevzunu Sinan’ın Çanakkale’nin bir köyüne ailesinin yanına gelmesiyle başlıyor. Kahramanımız kendini, potansiyel atanamayan öğretmen olarak görürken diğer yandan da yazdığı kitap taslağını bastıracak para bulma derdindedir.  Sinan’ın en önemli özelliği sürekli olarak başkalarını eleştirip herkesi dar görüşlü olarak tanımlaması. Sürekli olarak “kendi özeleştirisini yapamayan biri nasıl toplumu eleştirebilir ki?” diyen Sinan, kendinin başkaları tarafından eleştirilmesini asla kabul etmez. Bir gün  yerel bir yazar ile karşılaşan Sinan, filmin kilit konuşmalarından birini yapar. Ve bu konuşma adeta Sinan’ın bundan sonra ki hayatını belirler. Yazarda eleştirdiği tüm yönleri yazar olmadan kendi yapmaya başlayan Sinan, aslında konunun yazarlık ile değil, gerçeklerle yüzleşmek ve kendi yaptığı hataları kabul etmek ile olacağını çok sonraları anlar. Yalnızlaşır çoğu zaman. Kumarda bir çok şeyi kaybeden babasıyla aynı kaderi yaşamak istemeyen Sinan’ın kumar haricinde tüm yaşadıkları babasının yaşadıklarının aynıdır. Bu durumdan çok sıkılan Sinan, çok sonraları umudunda babasında olduğunun farkına varır. Film, sınıf kavgalarına da değinmeden geçmiyor. Cami imamları, Kum ocağı sahibi ve belediye başkanı ile geçen diyaloglar bir ayna niteliğinde. Çekimlerde ki her bir açıda bir ipucu bulunan filmde, her duygu geçişinde havanın durumu değişiyor.

Sinan gerçeklerle yüzleşecek mi? Kitabını bastırabilmek için neler yapacak? Tüm bunlara değecek mi? Babası ile kaderi aynı mı olacak? 3 saat boyunca hiç sıkılmadan izleyeceğiniz filmde ki her bir diyalogda kendinizden kesinlikle bir şeyler bulacaksınız.  

İyi seyirler!

********************************************************************

Meraklısı için notlar:

Türkiye, Almanya, Fransa, Bulgaristan, Makedonya, Bosna Hersek ve İsveç ortak yapımı olan filmde:

· Aydın Doğu Demirkol rolü; Sinan Karasu


· Bennu Yıldırımlar rolü; Asuman Karasu (Sinan'ın annesi)


· Murat Cemcir rolü; İdris Karasu (Sinan'ın babası)


· Hazar Ergüçlü rolü; Hatice Karasu (Sinan'ın kız kardeşi)


· Ahmet Rıfat Şungar rolü; Ali Rıza


· Ercüment Balakoğlu rolü; Ramazan (Asumanın babası, Sinan'ın dedesi)


· Özay Fecht rolü; Hayriye (Sinan'ın anneannesi)


· Serkan Keskin rolü; Süleyman


· Tamer Levent rolü; Recep (İdris'in babası, Sinan'ın dedesi)


· Kadir Çermik rolü; Belediye başkanı Adnan


· Kubilay Tunçer rolü; İlhami


· Akın Aksu rolü; İmam Veysel


· Öner Erkan rolü; İmam Nazmi


· Sencar Sağdıç rolü; Nevzat


· Asena Keskinci rolü; Yasemin


Oynuyor.

Sadece senaryo ile çekim yapmayan Nuri Bilge Ceylan, konudan kopmadan doğaçlama çekim yapmasıyla çoğu yönetmenlerden ayrılıyor.   

İmam Veysel rolünü oynayan Akın Aksu, aynı zamanda filmin senaryo ortaklarından.

Komedyenliği ile tanınan Aydın Doğu Demirkol ve Cemcir, müthiş bir performansları ile dramda da nasıl başarılı olabileceklerini de göstermişler. 
                  

---

Kaliteli içeriklerimizin devam edebilmesi için Patreon linki üzerinden bize bir kahve ısmarlamanız size hiçbir şey kaybettirmeyecekken bize çok şey kazandıracak.  

https://www.patreon.com/kitapdedektifiyiz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Cumhuriyet Dönemi Roman Özellikleri

İNSAN NEDEN ANLATMAYA BAŞLADI ? / Uçan Salyangoz

Anı Türünün Özellikleri: Detaylı Bir İnceleme